DIKLORON Ampul Nedir ve Ne İçin Kullanılır?

DIKLORON  75 mg IM 10 ampül nedir ve ne için kullanılır?

  • DİKLORON 75 mg/ 3 mİ, etkin maddesi diklofenak sodyum olan bir enjeksiyonluk çözelti içeren ampul şeklinde sunulmaktadır.
  • DİKLORON, ağrı ve iltihap tedavisinde kullanılan “steroid olmayan iltihap giderici ilaçlar” (NSAİİ’ler) isimli bir ilaç grubuna dahildir.
  • Her kutuda 4,10 veya 100 adet 3 ml’lik ampul bulunmaktadır.

Kas içine uygulanan DIKLORON aşağıdaki rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır:

Kireçlenme (osteoartrit), eklemlerde ağrı ve şekil bozukluğu (romatoid artrit) ve sırt, boyun ve göğüs kafesi eklemlerinde sertleşme ile seyreden ağrılı ilerleyici romatizma (ankilozan spondilit) belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut hastalığına bağlı eklem iltihabı (akut gut artrit), akut kas-iskelet sistemi ağrıları, ameliyattan sonraki ağrı (postoperatif ağrı) ve ağrılı adet görme (dismenore) tedavisinde endikedir.

DİKLORON’un nasıl etki gösterdiği ya da size neden verildiği konusunda sorularınız varsa lütfen doktorunuza danışınız.

DIKLORON Nasıl kullanılır ?

Doktorunuzun verdiği talimatlara dikkatle uyunuz. Önerilen dozu ve tedavi süresini aşmayımz.

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
Önerilen dozu aşmayınız. Ağrınızı kontrol edebilen en düşük dozu kullanmanız ve DIKLORON’u gerektiğinden uzun süre almamanız önemlidir.

Doktorunuz tam olarak kaç tane DİKLORON ampul kullanacağınızı size söyleyecektir. Tedaviye verdiğiniz yanıta bağlı olarak doktorunuz daha yüksek ya da daha düşük bir doz önerebilir.

Erişkinlerde:

Erişkinlere, iki günde en fazla günlük doz olarak bir ampul verilir, bazı vakalarda günde iki ampul verilebilir. Gerekirse, tedaviye DİKLORON tablet veya süpozituvar (fitil) ile devam edilebilir.

Uygulama yolu ve metodu

Çözelti ampulden şırıngaya çekilir ve kalça kasının içine derine enjekte edilir.

Değişik yaş grupları:

Çocuklarda kullanımı
DİKLORON çocuklara ve ergenlere (18 yaş altı) verilmemelidir.

Yaşlılarda kullanımı
Yaşlı hastalar DİKLORON’un etkilerine diğer erişkinlerden daha duyarlı olabilir. Bu nedenle, yaşlılar doktor talimatlarına uymaya özellikle dikkat etmeli ve semptomların hafifletilmesi için gereken en düşük miktarda tableti kullanmalıdır. Yaşlı hastaların istenmeyen etkileri derhal doktorlarına bildirmeleri son derece önemlidir.

Böbrek yetmezliği:

DİKLORON böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda yapılmış çalışmalar mevcut olmadığından, doz ayarlamasına ilişkin önerilerde bulunulamaz. Hafif ila orta şiddette böbrek yetmezliğiniz varsa DİKLORON’un dikkatli uygulanması konusunda doktorunuz sizi uyaracaktır. Lütfen doktorunuza danışınız.

Karaciğer yetmezliği:

DİKLORON karaciğer yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda yapılmış çalışmalar mevcut olmadığından, doz ayarlamasına ilişkin önerilerde bulunulamaz. Hafif ila orta şiddette karaciğer yetmezliğiniz varsa DİKLORON’un dikkatli uygulanması konusunda doktorunuz sizi uyaracaktır. Lütfen doktorunuza danışınız.

Kullanmanız gerekenden daha fazla DIKLORON kullanırsanız
Kazayla doktorunuzun size söylediğinden çok daha fazla DİKLORON aldıysanız, derhal doktorunuzla ya da eczacınızla temas kurunuz ya da bir hastanenin acil servisine başvurunuz. Tıbbi bakım görmeniz gerekebilir.

DIKLORON’i kullanmayı unuttuysanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

Olası yan etkiler nelerdir ?

Tüm ilaçlar gibi DIKLORON’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Bu yaygın yan etkiler özellikle uzun bir zaman periyodunda yüksek günlük doz (150 mg) alındığında her 1000 hastadan 1 ila 10’unu etkileyebilir.

  • Ani ve basıcı göğüs ağrısı (miyokard enfarktüsü veya kalp krizi belirtileri).
  • Nefessizlik, uzanırken soluma güçlüğü, ayak veya bacaklarda şişlik (kardiyak yetmezlik belirtileri).
  • Karın ağrısı, hazımsızlık, mide ekşimesi, gaz, mide bulantısı, kusma,
  • Mide veya bağırsakta herhangi bir kanama belirtisi (kusmukta kan görülmesi, siyah ya da koyu renkli dışkı)
  • Deri dökülmeleri, kaşıntı, morarma, ağrılı kırmızı bölgeler, deri soyulması veya kabarcıklar dahil olmak üzere alerjik reaksiyonlar,
  • Yüz, dudak, eller veya parmaklarda şişlik,
  • Derinin ya da gözün beyazının sararması,
  • Sürekli boğaz ağrısı veya yüksek ateş,
  • İdrar miktarında veya görüntüsünde beklenmeyen değişim.

Yaygın görülen yan etkiler (100 hastanın 10’unu etkileyen):

  • Baş ağrısı,
  • Sersemlik hissi,
  • Vertigo (denge bozukluğundan kaynaklanan baş dönmesi),
  • Bulantı,
  • Kusma,
  • İshal,
  • Sindirim güçlüğü (dispepsi (hazımsızlık, sindirim bozukluğu) belirtisi),
  • Karın ağrısı,
  • Gaz,
  • İştah kaybı,
  • Anormal karaciğer fonksiyonu test sonuçlan (örneğin transaminaz düzeylerinin yükselmesi),
  • Deri döküntüsü
  • Uygulama yerinde reaksiyon, ağrı ve sertleşme.
  • Uygulama yerinde tahriş.
  • Mide ağrısı

Seyrek yan etkiler (10.000 hastanın 1 ila 10’unda görülen)

  • Kendiliğinden oluşan kanama ya da morluklar (trombositopeni yani kanamayı durduran trombosit adı verilen hücrelerin azalmasına bağlı belirtiler),
  • Yüksek ateş sık tekrarlayan enfeksiyonlar, sürekli boğaz ağrısı (agranülositoz yani vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasında rol alan bazı hücrelerin azalmasına bağlı belirtiler),
  • Nefes almada ve yutmada güçlük, deri döküntüsü, kaşıntı, kurdeşen, baş dönmesi (aşın duyarlılık, anafılaktik ve anafılaktoid reaksiyonlar),
  • Hırıltı ve öksürük ile birlikte soluk alıp vermede ani güçlük ve göğüste sıkışma hissi (astımın ya da ateş varsa pnömonit olarak adlandırılan bir çeşit akciğer iltihabı belirtileri),
  • Ani ve şiddetli baş ağnsı, bulantı, sersemlik, uyuşukluk, konuşamama ya da konuşma güçlüğü, güçsüzlük ya da dudaklar ve yüzde paraliz (felç) (serebrovasküler olay ya da inme belirtileri),
  • Boynun sertleşmesi, ateş, bulantı, kusma, baş ağrısı (aseptik menenjit olarak adlandırılan beyin zan iltihabı belirtisi),
  • Kan kusma (hematemez belirtileri) ve/veya siyah ya da kanlı dışkılama (mide-barsak kanaması belirtileri),
  • Kanlı ishal (kanamalı diyare belirtileri),
  • Siyah dışkılama (melena olarak adlandırılan barsak kanaması belirtileri),
  • Mide ağrısı, bulantı (mide-barsak ülseri belirtileri),
  • Derinin ya da gözlerin sararması (anlık belirtileri), bulantı, iştah kaybı, koyu renkli idrar (hepatit [karaciğer iltihabı/karaciğer yetmezliği belirtileri),
  • Sersemlik (uykululuk hali belirtisi),
  • Mide ağrısı (gastrit belirtisi),
  • Karaciğer bozukluğu,
  • Kaşıntılı deri döküntüsü (ürtiker [kurdeşen] belirtileri),
  • Genel şişme (ödem belirtileri),
  • Uygulama yerinde nekroz,
  • Kalın bağırsakta ağrı (bazen kanama ve boşaltım/akıntı ile birlikte).

Çok seyrek yan etkiler (10.000 hastada l’den az görülen)

  • Özellikle yüzün ve boğazın şişmesi (anjiyo ödem belirtileri),
  • Havale (konvülsiyon belirtileri),
  • Baş ağrısı, baş dönmesi (hipertansiyon ya da yüksek kan basıncı belirtileri),
  • Deri döküntüsü, morumsu-kırmızı lekeler, ateş, kaşıntı (vaskülit [kan damarlarının iltihabı] belirtileri),
  • İshal, karın ağrısı, ateş, bulantı, kusma (kanamalı kolit (kaim barsak iltihabı) ve ülseratif kolit veya Crohn hastalığının alevlenmesi dahil kolit belirtileri),
  • Midenin üzerinde şiddetli ağrı (pankreas iltihabı belirtileri),
  • Grip benzeri semptomlar, yorgunluk hissi, kas ağrıları, kan testi sonuçlarında karaciğer enzimlerinde artış (fulminant hepatit, karaciğer nekrozu, karaciğer yetmezliği dahil karaciğer bozukluğu belirtileri),
  • Deride kabarcık (büllöz dermatit belirtileri),
  • Deri renginin kırmızı ya da mor olması (damar iltihabının olası belirtileri), kabarcıklı deri döküntüleri, dudaklarda, gözlerde ve ağızda kabarcıkların oluşması, pullanma ya da soyulmayla birlikte görülen deri iltihabı (eritema multiforme ya da ateş varsa Stevens-Johnson sendromu (ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreden iltihap) ya da toksik epidermal nekroliz (deride içi sıvı dolu kabarcıklarla seyreden ciddi bir hastalık) belirtileri),
  • Pullanma ya da soyulmayla birlikte görülen deri döküntüsü (eksfoliyatif dermatit belirtileri),
  • Derinin güneşe hassasiyetinde artış (ışığa duyarlılık reaksiyonu belirtileri),
  • Mor deri lekeleri (purpura ya da bir alerji nedeniyle oluştuysa Henoch-Schonlein purpura belirtileri),
  • Şişkinlik, güçsüzlük hissi ya da anormal idrara çıkma (akut böbrek yetmezliği belirtileri),
  • İdrarda aşın miktarda protein (proteinüri belirtileri),
  • Yüzde ya da karında şişme, yüksek kan basıncı (nefrotik sendrom belirtileri),
  • Yüksek ya da düşük idrar çıkışı, sersemlik, zihin karışıklığı, bulantı (tubulointerstisiyel nefrit belirtileri),
  • İdrar çıkışırım ciddi şekilde azalması (renal papiller nekroz belirtileri),
  • Düşük kırmızı kan hücresi düzeyi (anemi belirtisi),
  • Düşük beyaz kan hücresi düzeyi (lökopeni belirtisi),
  • Zaman, yer, yön algılarında bozulma (Dezoryantasyon)
  • Depresyon,
  • Uyuma güçlüğü (uykusuzluk belirtisi),
  • Kabus görme,
  • Uyaranlara karşı aşın duyarlı olma durumu,
  • Rahatsız edici düşünceler ya da ruh hali (psikotik bozukluk belirtileri),
  • Ellerde ya da ayaklarda karıncalanma ya da uyuşukluk (parestezi belirtisi),
  • Bellek zayıflaması (hafıza bozukluğunun belirtileri),
  • Anksiyete,
  • Titreme (tremor),
  • Tat alma duyusunda bozulma (disgözi belirtileri),
  • Duymada güçlük (işitme bozukluğunun belirtisi),
  • Görme bozuklukları (görmede bozukluk, bulanık görme, çift görme belirtileri),
  • Kulak çınlaması,
  • Kabızlık, ağızda yaralar (stomatit [ağız içinde iltihap] belirtileri),
  • Dilde şişme, kızarıklık ve ağrı (glossit [dil iltihabı] belirtileri),
  • Yemek borusunda bozukluk (özofagus bozukluğu),
  • Özellikle yemekten sonra üst karın ağrısı (intestinal diyafram hastalığı belirtisi),
  • Çarpıntı,
  • Göğüs ağrısı,
  • Kaşıntılı, kırmızı ve yanma hissine neden olan döküntü (egzema belirtileri),
  • Deri üzerinde oluşan kızarıklık (eritem),
  • Saç dökülmesi (alopesi),
  • Kaşıntı (prurit),
  • İdrarda kan tespit edilmesi (hematüri),
  • Uygulama yerinde irin kesesi (abse).

Bu yan etkilerden herhangi birini fark ederseniz doktorunuza söyleyiniz.

Eğer DIKLORON’u birkaç haftadan daha uzun süredir alıyorsanız, fark etmediğiniz istenmeyen etkilere sahip olmadığınızdan emin olmak için doktorunuza düzenli kontrole gitmelisiniz.